18 Mar 2025

Milei'nin Arjantin'i

 

KENDİME YAZILAR 



Mar 18, 2025

Dünyanın en ilginç ekonomilerden birisi olan Arjantin 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde beş sanayileşmiş ülkeden birisi konumundayken popülizme esir düşmüş ve sonraki yüz yıl süresince dünyanın en sorunlu ülkelerinden birisi haline gelmişti. Brezilya, Arjantin kadar olmasa da benzer sorunlar yaşıyordu. Her ikisi de çok yüksek borçluluk oranlarına sahipti, enflasyonları yüksekti ve bütçe açıklarıyla boğuşuyorlardı. IMF ve ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin çoğu bu iki ülkenin ve diğer Latin Amerika ülkelerinin ekonomik sorunlarını çözmek üzere planlar hazırlıyor, uygulamaya sokuyor ama pek de sonuç alamıyordu. 20’nci yüzyılın ikinci yarısı Latin Amerika ülkelerinin ekonomik sorunlarıyla uğraşılarak geçirildi desek yeridir. IMF’nin kaynaklarını en fazla kullanmış ülkelerin başında Arjantin geliyor. Ne var ki çok sayıda IMF programı uygulamasına karşılık sonunda yine popülizme saptığı için bulunduğu çukurdan bir türlü çıkamadı.


Brezilya 21’inci yüzyılın ikinci çeyreğine doğru ilginç bir değişim yaşadı, ekonomiyle ilgili birçok düzenleme ve değişiklik yaptı ve bu hastalıklı yapıdan önemli ölçüde kurtuldu. Hala bazı sorunları olmakla birlikte ekonomisi on yıl öncesiyle karşılaştırılamayacak kadar sağlıklı görünüyor. Buna karşılık Arjantin 2024’e gelene kadar doğru dürüst önlemler alıp uygulamaya koyamadı. Dünyada ekonomik başarısızlık örneği denildiğinde çoğumuz için Arjantin tartışmasız örnekti. Ta ki Javier Milei seçimi kazanıp da programını uygulamaya koyana kadar. Milei iktidara geldiğinde ekonomi resesyondaydı, enflasyon yüzde 150’yi, bütçe açığı yüzde 5’i, kamu borç stokunun GSYH’ye oranı yüzde 160’ı zorluyor, cari açık yüzde 3’ü geçmiş bulunuyordu.  


Milei, 2023 yılı sonunda iktidara gelir gelmez, ekonomiyi düzeltmek için son derecede sert bir program uygulamaya başladı. Bu program, kamu personeli sayısının azaltılması, sosyal yardımlar ve desteklerin düşürülmesi, vergilerin düşürülmesi gibi sert önlemler içeriyordu. Milei’nin uyguladığı program, dünya genelinde uygulanan para politikası ağırlıklı programlardan farklı olarak maliye politikası ağırlıklı bir programdı. Program, pek çok kişiyi işsiz bırakmayı, maddi desteksiz bırakmayı göze aldığı daha net ifadeyle tam bir “kemer sıkma politikasını” uygulamaya koyduğu için gerek Arjantin içinde gerekse Arjantin dışında çok ağır eleştiriler aldı. Neredeyse yüz yıldan bu yana popülizmin etkisinde kalmış insanların böyle bir programı benimsemesi mümkün görünmüyordu. Bu programı kabul ettirebilmenin tek yolu enflasyonu hızla düşürmek ve ekonomide oluşmuş yanlış eğilimleri tersine çevirmekti. Ki bu da bu kadar yıldan sonra öyle kolay değildi. Herkes eleştiriyor, gösteri yürüyüşleri yapılıyordu. İşin en kötü yanı da ekonomideki küçülme artarak devam ediyor ve enflasyon da yükselmeye devam ediyordu. Ekonomik küçülme yüzde 2,5’e, enflasyon da yıllık bazda yüzde 292’ye ulaşmıştı. Milei, bu eleştirilere ve ekonomideki küçülme eğiliminin devam etmesine aldırmadan bildiğini yapmaya devam etti.


Bugün gelinen aşamada Arjantin resesyondan çıkarak büyümeye geri dönmüş görünüyor. 2025 yılı için Arjantin’in yüzde 3,5 – 4 arasında bir büyüme oranını yakalayacağı tahmin ediliyor. Bu da işten çıkarılan insanların en azından bir bölümünün yeniden istihdam edilebileceği anlamına geliyor ki toplumsal tansiyonun düşürülmesi açısından önemli bir gelişme olur. Nisan 2024’de yüzde 292’ye çıkmış olan enflasyon oranı Şubat 2025 itibarıyla yüzde 66,9’a gerilemiş bulunuyor. Bu, hala çok yüksek bir enflasyon kuşkusuz ama gidiş yolu doğru. Bu gidiş devam ederse yılsonunda Arjantin’de enflasyonun yüzde 30’un altına inmesi bekleniyor. Eğer bu tahminler gerçekleşirse Arjantin, son bir yılda yaşadığı sıkıntıların karşılığını almış olur. Bir başka olumlu gelişme kamu borç stoku / GSYH oranının hızla gerilemesi. Bu oranın yılsonunda yüzde 75 düzeyine inmesi bekleniyor. Bu da bir yıllık bir sürede borç yükünün yarı yarıya düşürülmesi anlamına gelir. 2024 yılını bütçe açığını sıfırlayarak tamamlamayı başaran Arjantin’de 2025 yılı bütçesinin fazla vereceği tahmin ediliyor. Bir başka olumlu gelişme de cari dengede görülüyor. 2024 yılını cari fazlayla tamamlayan ekonominin 2025’de de cari fazla vermeye devam etmesi bekleniyor.


Doğal olarak yüz yıl sürmüş bir yanlış ekonomi politikasını sorunlar yaratmadan değiştirmek öyle kolay bir iş değil. Milei’nin uyguladığı program Arjantin’de yoksulluk sınırının altındaki insan sayısının artmasına yol açtı. Buna karşılık ekonomi toparlandıkça bu durum da değişecek diye tahmin ediliyor.   


Özetle söylemek gerekirse başlangıçta hepimizin küçümseyerek ya da en azından kuşkuyla baktığı Javier Milei, Arjantin’de neredeyse yüz yıldır süregiden yanlış ekonomik yapıyı tersine çevirecek ve Arjantin ekonomisinin toparlanmasını sağlayacak bir başarıya imza atmak üzere bulunuyor. Eğer Milei bunu başarabilirse Simon Kuznets’e atfedilen “dünyada dört çeşit ekonomi vardır: Gelişmiş ekonomiler, gelişmekte olan ekonomiler, Japonya ve Arjantin” şeklindeki ifadeden Arjantin çıkacak demektir

1 Mar 2025

Kuru Tutarak GSYH Yükseltmek

 TÜİK, 2024 yılı GSYH’sini, büyüme hızını ve kişi başına gelirini açıkladı. Bunları ve ayrıntılarını geçen yıl verileriyle karşılaştırarak analiz edelim. Önce bir tablo sunalım (tablodaki veriler için kaynak: TÜİK, Dönemsel Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, IV. Çeyrek: Ekim-Aralık, 2024 ve TÜİK, Yıllık Gayrisafi Yurt İçi Hasıla, 2023 Bültenleri.)



Buna göre 2024 yılındaki ortalama yıllık yüzde 3,2 oranındaki büyümeye üretim açısından baktığımızda bu büyümenin başlıca inşaat, net vergi (dolaylı vergilerdeki artışlar) ve finans sektöründeki büyümeden kaynaklandığını, sanayi sektöründe çöküş yaşandığını, tarım kesiminin de neredeyse hiç büyüyemediğini görüyoruz. Bu görünüm bize ekonominin deprem inşaatları, özellikle hane halkının kredilere dayalı tüketimi (finans sektörüne katkı açısından) ve dolaylı vergilerdeki büyük artışlar eliyle büyüyebildiğini gösteriyor. Türkiye’nin potansiyel büyümesini yüzde 4,5 – 5 olarak alırsak 2024 büyümesinin potansiyelin altında kaldığını görebiliriz.    

2023 yılında yaşanan büyük tüketim patlamasının (yüzde 13,5 oranındaki artış) 2024 yılında tekrarlanmadığını tablodan görebiliyoruz. Devletin nihai tüketim harcamalarında ve toplam yatırım harcamalarında da gerileme söz konusu olmuş. Bu gerileme, orta sınıfın kaybolması, ücretli kesimin büyük bölümünde ücret artışlarının enflasyonun gerisinde kalması, enflasyonla mücadele çerçevesinde uygulanan tasarruf önlemlerinin sonucunda ortaya çıkmış görünüyor. İhracatın 2023’de yaşadığı azalmadan yeniden artışa dönmesi ve ithalatın azalmaya geçmesi cari açığın düşürülmesi açısından umut verici olsa da bunlar aslında büyümenin düşük çıkmasının da nedenleri arasında bulunuyor. 

Gelelim GSYH’nin ve kişi başına gelirin dolar bazında artış öyküsüne. Bunun enflasyon ve kur oranlarına bağlı bir illüzyon olduğuna daha önce birkaç kez değindim. Yine aynı durumla karşı karşıyayız. 2024 yılı cari fiyatlarla (enflasyondan arındırılmamış) GSYH’si 2023 yılına göre yüzde 63,5 artarak 43.411 milyar Türk Lirasına ulaşmış. Bunu 32,8 olan ortalama kura bölünce karşımıza 2023 yılına göre dolar bazında yüzde 17 oranında artmış 1.322 milyar dolarlık bir GSYH büyüklüğü çıkıyor. Normal koşullarda bir ülkede paranın iç değer kaybı (enflasyon) ile dış değer kaybının birbirine çok yakın olması gerekir. Eğer Türk Lirasının dış değer kaybı da iç değer kaybı kadar (yüzde 58,5) olsaydı GSYH dolar cinsinden (43.411 / 58,5 =) 742 milyar dolar olurdu. Bu durumda kişi başına gelirimiz de 742 milyar dolar / 85,6 milyon kişi =) 8.668 dolar olurdu. 2021 Eylülünden 2023 Haziranına kadar kuru KKM ile enflasyonun altında tuttuk, sonrasında yabancı ve yerli carry trade ile kuru tutmaya devam ettik ve bu yolla GSYH’yi ve kişi başına geliri olduğundan yüksek gösterdik.  

İllüzyon ile başkalarını kandırmak eğlencelidir ama bu illüzyona kendimiz de inanır ve ekonomi politikasını buna göre ayarlarsak işin eğlenceli yanı kalmaz.

Milei'nin Arjantin'i

  KENDİME YAZILAR  Mar 18, 2025 Dünyanın en ilginç ekonomilerden birisi olan Arjantin 20’nci yüzyılın ilk çeyreğinde beş sanayileşmiş ülkede...